23 Aralık 2024 Pazartesi

CEHENNEMİN ALT KATI

 


    Bu eve taşındığımdan beri üst katım boştu. Sahipleri yurtdışındaymış, satmakla ya da kiraya vermekle de uğraşmamışlar sanırım yıllarca. Kaç yıldan bahsediyorum: 13 yıl. Bu yaz sanırım Türkiye'deki konut fiyatları üst kat sahibini de cezbetmiş olmalı ki, satmaya karar vermiş. Evde bir hareketlilik olunca anladım ki sultanlık bitiyor. "Umarım yaşlı bir çift taşınır" diye tüm enerjimle umut ederken, yöneticiden öğrendim ki, 2 çocuklu bir çift taşınıyormuş. Bende de ne enerji varmış ama :)   

    Ve sonra geldiler... Dante'nin İlahi Komedyası'nda cehennem bölümü tasvirleri vardır ya. Benim cehennem tasvirim tam olarak üst katım. Çocuklardan büyük olanı erkek ve sanırım 8 yaş civarında, kesinlikle hiperaktif. %100 eminim. Çünkü sabah 7:30 civarı uyandığı an koşmaya başlıyor ve uyanık olduğu her an koşuyor. Ama ne koşmak, ayaklarını vura vura ve sadece bir odayla sınırlı kalmadan. Tüm evi koşarak dolaşıyor. Neyse ki, sabah kalkma ve akşam yatma saatlerimiz hemen hemen aynı. Küçük çocuk bir kız. O da 2 yaş civarı sanırım. Sürekli ağlamakla, bağrınmak arasında bir ses çıkarıyor. Derdini anlatmaya çalışan ama konuşamayan çocukların yaptığı şey yani. Aaaaaaaa, oooooo, baaaa, yaaaa gibi. Annenin konuşma şekli, ses tonu aman allahımm... Kulaklarımı tırmalıyor... Kadın sürekli çocuklara bağırıyor. Baba da kadına bağırıyor. Hatta öyle bir bağırma ve kavga ki, çocukların yanında küfürleşme, bela okuma sürüp gidiyor. Babaları, çocuklara bağırdığı için anneye bağırınca, erkek çocuk annenin hiçbir dediğini takmıyor. Ve o da annesine bağırmaya başlıyor. Çünkü babasından gördüğü şey bu. Ve tabi ki annesinden de. Büyük ihtimalle ilerde karısına da aynı şekilde davranacak. Küçük kız da bu sırada huzursuz ortamı ağlayarak bastırmaya çalışıyor. Yani özetlemek gerekirse ortada bağırarak koşan bir erkek çocuk, durduğu yerde bağırarak ağlayan bir kız çocuk, hem çocuklara hem babaya bağıran bir anne ve anneye bağıran bir baba var. Ve alt katta birbirlerine ettikleri laflara varana kadar her şeyi duyan ben. İlk zamanlar çıkıp konuşayım dedim. Ama sonra diyalogdan anlayan insanlar olmadıklarını anladım. Ya sabır çekip oturuyorum. Birkaç kez tavana vurmuşluğum var ama gerçekten o kadar gürültülüler ki bunu bile duyuramadım. 

    Çocuktur koşar, bakın bunun farkındayım. Çocuk tabi ki koşacak. Ama bunun bir sınırı vardır. Anne baba, çocuğa bu sınırı öğretmek için varlar, öyle olmalılar. Apartmanda yaşıyorsunuz, altınızda, üstünüzde, sağınızda, solunuzda başka insanlar yaşıyor. Maalesef ki durum böyle, yığılı kutuların içinde yaşamak zorundayız. Çocuğunuz uyanık olduğu tüm saatler boyu koşamazzzzz. Sitede oturuyoruz, çıksın dışarda koşsun. Oturun çocuğunuzla oyun oynayın, oyalayın. Enerjisini atamayan doping almış beygirler gibi koşmasına izin vermemelisiniz. Ay bunları böyle suratlarına suratlarına haykırmak istiyorum. Tüm zarifliğimi ve asaletimi bir kenara koyup bir gün basacam kapılarına tekmeyi, dan dan dan... :))

    Evlerinde normal bir ses düzeyi asla yok. Normal bir konuşma sesi kesinlikle yok. Herkesin herkese bağırdığı kaotik bir ortam. Düşünüyorum ve gerçekten bulamıyorum nedenini. Neden bir arada olmak zorunda hissediyorlar kendilerini? Adam kadına siktir git diye bağırıyor, kadın adama hakkımı helal etmiyorum diyor, allah belanı versin diyor. Niye berabersiniz yaa niye? Sorsan "çocuklar için" derler bir de utanmadan. Ya 2 tane psikopat yetiştiriyorsunuz bu şekilde. Sizin gibi ne çocuk yetiştirmekten anlayan, ne diyalog kurabilen, huzur nedir bilmeyen, bu dünyada başkalarının da var olduğundan bihaber, saygı ve bir arada yaşama kavramlarının ne olduğuyla alakalı hiçbir görgüsü olmayan çocuklar yetiştiriyorsunuz. Birlikteliğiniz o çocuklar üzerinde tam bir imha makinesi. 

    Çok sinirleniyorum çoook.

6 yorum:

  1. Hadi müjde artık gürültü yapan komşuya 10 bin tl ceza gelmiş. Bizim ülke de tutarsa bakalım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah keşke uygulamada da olsa ama her şeyin olduğu gibi bu da prosedürde kalacak bir şey bence.

      Sil
  2. Sizinkiler çocuk benim taşındığımda karşımdakilerin en küçüğü orta sona gidiyordu. 4 tane çocuk diyelim uyku uyuyamaz olduk kaç kere kapılarına gittim bahçeden bağırdım. sonunda oğlan ve kız evlendi bir oğlan başka ile çalışmaya gitti şimdi biraz rahatız. Yani çocuk olması önemli değil yaşı kaç olursa olsun apartmanda yaşamayı bilmiyor bazı insanlar. Hülya

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanların çoğu sadece apartmanda yaşamayı değil, toplum içinde yaşamayı da bilmiyor maalesef. Bu dünyada sadece kendileri var, hiç kimse umurlarında değil. Ve maalesef onlarla yaşamak zorundayız. Siz de bayağı çekmişsiniz, yıllar sürmüş sanırım. "Benim çocukların" büyümesine de çok var daha :D

      Sil
  3. Geçmiş olsun zordur bilirim,ama naçizane tavsiyem bulaşma

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sabrediyorum şimdilik, bakalım sabrımın sınırı nerede bitecek.

      Sil

...

  Dönüşüyoruz işte, yok olmuyoruz ki... Böceğe, çiçeğe, ota... Güzelliğine bakakaldığım sümbüllere can oldu, renk oldu güzel kedim. Diğer so...